19 Kasım 2011 Cumartesi

Dibine Kadar !

Çoğu zaman geri döndüğün için kaybedersin aslında. Her zaman söylediğim gibi;
-Mutluluk insanın içindedir. Sen sadece bu mutluluğu bi nedene, bi kişiye, bi an'a, bi cümleye bağlarsın. Ama bu mutluluk bağlanan bi bedenle bütün olursa mutlu değil, ait olmaya başlarsın.

Birine ait olmak sizi siz olmaktan çıkarır. Hayatınızı ona hediye etmek gibi bir şey bu aslında. Şu dünyada sahip olabildiğiniz en büyük varlığınız aslında hayatınız. Ve emin olun hayatınızı birine verdiğiniz anda sizi ilk başta yerle bir edecek olan da odur. Sadece kendini düşünerek. Evet siz ona elinizdeki her şeyi vermiş olursunuz. Onun için her şeyi yaparsınız, defalarca kez göz yumarsınız, çok sever, çok kıskanırsınız. Gittiğiniz yerlerde, karşılaştığınız gözlerde, içtiğiniz suda, yediğiniz yemekte bile onu ararsınız. Ama yetmez. Nedeni yok yetmez işte. Sevmemiştir sizi, sevmek istemiştir belki ama sevememiştir.

Kim ne derse desin; sizi sevmeyen biri size asla acımaz. Kimisi bunun adını bencillik koyar, kimisi başka başka şeyler. Ama adı bencillikse, bencil olmayan kaybeder.

Çünkü hayat insanların egolarından doğan sebepsiz bi savaştır. Düşünün biraz. Bi sınavda yanınıza tesadüfen sevmediğiniz, belki tanımadığınız biri oturduğunda ondan bakabildiğiniz kadar bakar, ona yardım etmek istemezsiniz.

Uzun lafın kısası sikeni severler, seveni sikerler.

Cem Yılmaz'ın örneği gibi, mutluluk içimizde. Ama bunu bulmak için ortadoğu ülkelerinde yoga yapmak yerine biraz gözlerinizi açmanız yeterli. Her sevgili gider. Evlenirsiniz, eşiniz bile gider. Geriye kalan tek şey, sensin. Gerçek hayata hoş geldin..

İyisin hoşsun bir yokuşsun
Harbiden bayağı bir boşsun
Şarkıya türküye lanet olsun
Anlayamadın ya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatı Ertelemek

Gemide, otobüste giderken meraklı gözlerle baktığımız, bir gün gideyim dediğimiz yerler olmuştur hep. Bi' deniz fenerine, bi' dalgak...