12 Kasım 2011 Cumartesi

Aşk Dedikleri Şey Şizofren Bi Manyak

Kimi ne kadar sevdiğini, kimin seni ne kadar sevdiğini ve kimi ne kadar sevmen gerektiğini düşündün mü hiç?

Tekerleme gibi sorularla, kutup gibi soğuklarla başlar ayrılık zamanları.. İçinden çıkılmaz çelişkiler, vücudunun her yerinde hissedilen bi titremeye bırakır yerini; sıcacık aşk duyguları. Kalbe gölge düşer ardından. Kırık-dökük, karanlık, dumanaltı olmuş fakir bi şair odasına döner kalp. 

Bazen çok seversin. O da sever gibi yapar. Bi yere kadar.. 
Sevmek ister belki ama sevemez işte. Sevmek bazılarına göre değildir çünkü. Bunu değiştiremeyiz. Çünkü insanları değiştiremeyiz. Zaten değiştirebiliyor olsak önce kendimizi değiştirirdik. 

Bazen ummadığın bi anda sevilmeye başlarsın gerçekten. Gözlerin dolu dolu koşarsın hayallere. sarılırsın sıcacık boynuna. Tekrar yanar aşkın parlayan gözleriyle, esmer teniyle, mis kokusuyla, durmadan öpülesi yanakları, bırakılamayan elleriyle. 
Aşk bazenlerden ibarettir. 
Bazen eski sevgilini hatırlarsın, özlersin. Ama geçer.
Bazen onun için aileni bile görmezsin aslında.
Bazen buz gibi soğukta saatlerce onu bekleyip üşüdüğünü hissetmezsin.
Bazen mesajına cevap vermeden uyuyakaldığı için uyuyamazsın sabaha kadar meraktan.
Ayrılıkla aşkın tavanı arasında o kadar ince bi çizgi vardırki yaşamayan insan tahmin bile edemez.

Ama konu aşksa kuralları tanrı koyar. Yani kıçını yırtmana hiç gerek yok, oluruna bırak ve sadece sev. Saf sev. Temiz sev. Aldatma, aldanma. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatı Ertelemek

Gemide, otobüste giderken meraklı gözlerle baktığımız, bir gün gideyim dediğimiz yerler olmuştur hep. Bi' deniz fenerine, bi' dalgak...