1 Ocak 2012 Pazar

Aşkın Sonu Hüzünlü Bir Masal

"Şimdi burda olsa neler neler yaparım. Önce sarılırım sımsıkı. Günlerce bırakmayacak gibicesine. Yanaklarını, dudaklarını morartana kadar öperim. Sonra yanına yatar başını göğsüme koyar sarılır uyuruz. O uyusun ben onu izliyim hatta. Saçlarını okşayayım. Nefesini yüzümde hissedeyim. Tam dayanamayıp öperken uyansın o da öpsün sıcacık. Tekrar sarılsın hiç bırakmasın. Kalkalım birlikte yemek yapalım. Dizime yatsın ellerimle yedireyim. O yemeği yesin ben onun ellerini yiyim. Bi aşk filmi koyalım. Önce birbirimize sarılalım battaniyeyi de kendimize sarılalım izleyelim filmi. Birlikte ağlayalım. Son öpüşme sahnesinde biz onlardan daha gerçek öpelim birbirimizi. Hatta dünya dursun tek gerçek o olsun. Hiç bitmesin. Kokusu kendimden geçirsin beni. Silsin gözyaşlarımı. "Sen ağlarsan ben kan revan içinde olurum" desin. Bitmesin hiç bu mutluluk." diye düşünürken uyuyakalmışım. Sarıldığım yastık yataktan düşmüş çoktan. 


O bile kaldıramadı demek bu hayali. Sen de kaldıramamıştın oysaki. Gidişin bu yüzden değil miydi? Kiminin götüne rahat batar kimin gönlüne mutluluk. Sana batan neydi? Bunu sen de çok iyi biliyosun, benden sonra kimse benim kadar sevmedi seni. Evet senden çok seven oldu beni ama seni benden çok seven olmadı. "Olmayacak, olmaz, olamaz!" demiştim sana. Ben de senden başkasını sevemedim gittiğinden beri. Gerek de yok zaten. Çünkü hala seviyorum seni. Seni sensiz seviyorum. Hayalin ve bir yastık sadece sımsıcak ellerini veremiyor bana. Geri kalan her şey aynı. Bir de nefesini yüzümde hissederek duyduğum o "seni seviyorum"u vermiyorlar. Olsun. Sen de pek söylemezdin zaten. 


Rüya da olsan, hayal de olsan, gerçek de olsan gelme artık. Hiç değilse hayalin aldatmıyor. Hatta ölmeni istiyorum. Hiç değilse yattığın yer belli olur.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatı Ertelemek

Gemide, otobüste giderken meraklı gözlerle baktığımız, bir gün gideyim dediğimiz yerler olmuştur hep. Bi' deniz fenerine, bi' dalgak...