10 Eylül 2011 Cumartesi

Aldatanı Unutamamak

Aldatanı unutamamak gerçekten düşülmemesi gereken acı bir durumdur. Biliyorum sevince insan her şeyi kabullenebiliyor bazen. Bazen kendine bile söyleyemiyor evet, fakat "o yanımda olsun gerisi umurumda değil" diye geçiyor yürekten şiddetli bir şekilde. O ise seni tekrar avucuna alacağını düşündüğü için tekrar tekrar giriyor aklına, tam çelip geçti derken bir arkadaş sesi; sakın! Son anda kalbinden tutup yanına çeker gerçek dost.. Omuzlardaki iki küçük şeytan ve meleğin çekişmesi gibi..


Umarım kazanan hep dostlar olur. Neden mi? Bi alıntıyla anlatayım;
  • allah onun belasını vermiş, o bela olmuş allah onu sana vermiş sonra allah o beladan senı kurtarmıs, hala allahtan belanı mı istiyosun diyorum hala daha anlamıyosan hiç bişey demiyorum.

Evet seni çok seviyorum. Neyse, sakinim.

Hayatları yalanlarla dolu olan insanların, en yakınlarının mutluluklarından mutsuzluk duyanların, arkanızdan konuşanların kalbinizi aşındırmasına asla ama asla izin vermeyin. Kalbiniz ilerde size çok lazım olacak. Belalardan kurtulmanız dileğiyle..

"Sevdiğin kadar sevilirsin" diyen adam o gün ne içtiyse ondan istiyorum.



İnsanın kendisini öldürmesine intihar diyorlar. Ama siz bunu, onu öldürmek adına yapın ve “seni intihar ettim” diye haykırın…
O zaman hem katil, hem ceset, hem de şair olur, “seni içimden terk ediyorum” adlı bir kitap yazarsınız…
Kahraman Tazeoğlu



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatı Ertelemek

Gemide, otobüste giderken meraklı gözlerle baktığımız, bir gün gideyim dediğimiz yerler olmuştur hep. Bi' deniz fenerine, bi' dalgak...